StardersYükleniyor, lütfen bekleyiniz...

Sabah uyanıyorsun, aynaya bakıyorsun ve bugün sağlıklı beslenmeye başlayacağım diyorsun ama kahvaltı hazırlamaya vaktin olmadığı için geçerken bir simit alıyorsun, akşam eve dönerken canın tatlı çekiyor, son bir tatlı yiyeyim diyorsun ve eve gelince yorgun hissediyorsun, spora gitmek yerine koltuğa gömülüyorsun sonra yine olmadı diyerek yatağa giriyorsun ve bu döngü tekrar tekrar devam ediyor! Tanıdık geldi mi?

Aslında hayatını değiştirmek için büyük çabalara, katı diyetlere ya da mutfakta saatler harcamaya ihtiyacın yok! Küçük ama etkili adımlarla kalıcı bir değişim yaratabilirsin. Sana hayat boyu işine yarayacak 8 taktik vereceğim. Bunlardan birkaç tanesini bile alışkanlık haline getirirsen bir hafta içinde farkı hissedeceksin. Bu taktikler ilk bakışta çok basit ve etkisiz görünse de zamanla birikerek müthiş sonuçlar yaratacak. Bu değişim öyle bir anda olmayacak ama hacca giden karınca misali yavaş, emin ve kararlı adımlarla hedefine doğru ilerliyor olacaksın. 

1. Zihninin işletim sistemini değiştirmen lazım. Japonların "Kaizen" diye bir felsefesi var. Her gün %1'lik bir değişim bile uzun vadede devasa sonuçlar yaratabiliyor. Yaptığın her şey seni hedefine ya yakınlaştırır ya da uzaklaştırır. Zihnini böyle kodlaman gerekiyor.

2. Susuz kaldığında vücudun mevcut suyu korumaya çalışır. Biz sadece terleyerek veya tuvalete çıkarak su atmayız, nefes verdikçe de buhar olarak su kaybederiz ve bu su miktarı azaldığında vücut korumak için damarlarını daraltır, metabolizmanı yavaşlatır ve sana yorgunluk vererek daha az hareket etmeni sağlamaya çalışır. Peki ne yapacaksın? Her gün bir damacana su mu içeceksin? Hayır! Düzgün çalışan bir metabolizma ve enerjik hissetmek için idrar rengini takip et ve açık sarı olmasını sağla. Eğer düzenli su içme alışkanlığın yoksa büyük bir matara al ve hep gözünün önünde bulundur. Su içmek senin için ne kadar kolay bir hale gelirse bilinçsizce o kadar fazla su içersin.

3. Aynı yöntemin tam tersini de bağımlılıklarını azaltmak için kullanabilirsin. Örneğin sürekli abur cubur atıştırıyorsan ve kendine engel olamıyorsan, abur cubur yemeyi zorlaştırmalısın. Eğer evde, çantanda veya çalışma masanda abur cubur bulunduruyorsan onu yememek için sürekli iradenle bir savaş halinde olursun ve ne yazık ki irade gücümüz sınırlıdır. Stres seviyemiz arttığında veya yorulduğumuzda irademiz de zayıflar ve günün sonunda kazanan çikolata olur. Bu yüzden işi iradene bırakmayıp elinin altında abur cubur bulundurmayı bırakmalısın. Bu sayede hem daha az göreceğin için daha az canın çekecek hem de canın çektiğinde dışarı çıkıp, markete gidip, alıp ve gelip öyle yemen gerekecek. Her seferinde de buna üşeneceğin için daha az yemeğe başlayacaksın. Unutma eve ne alırsan onunla beslenirsin! O yüzden kurtulmak istediğin şeyleri evde bulundurmaktan vazgeç.

4. Hem şimdi hem de gelecekte kendine yapabileceğin en büyük iyiliklerden biri de düzenli spor alışkanlığı edinmek olacaktır. Bir alışkanlıktan bahsettiğimizde kuralımız neydi? Onu olabildiğince kolaylaştırmak. İlk önce en kolay gidebileceğin spor salonunu ve saatini belirle! Evine, iş yerine veya okuluna en yakın spor salonu olabilir. En kolay hangi günlerde ve hangi saatlerde gidebileceğine de karar ver ve sonra da spor çantanı önceden hazırla, kapının önüne koy. Yani iş çıkışı spora gideceksen çanta hazırlamayı sabaha bırakma. Akşamdan hazırla ve kapının önünde hazır olsun. Bu alışkanlık bilinçaltını spora gitmeye şartlandıracak. Ayrıca sabahları tembellik etmenin de önüne geçmiş olacak. spor konusunda son taktik ise antrenman programın kesinlikle belli olsun. Hangi gün hangi hareketleri yapacağın önceden belli olsun ve uzun vadeli 8 haftalık, 12 haftalık bir planın olsun. Bir sürecin içerisinde olduğunu bilince yapacağın her antrenman daha büyük bir amaca hizmet ediyor olacak ve bilinçaltında istikrarını devam ettirmen çok daha kolay bir hale gelecek. 

5. Beslenmeyle ilgili taktiklerden bahsedeceğim. Eğer kahvaltı edeceksen ve sabah çok vaktin yoksa mutlaka akşamdan sağlıklı bir öğün hazırla. Sabah uyandığında kafan çok iyi çalışmaz ve bu işi sabaha bırakırsan çıkar bir simit alır, devam edersin. Akşamdan hazırla ki hem onu yemeye kendini şartlamış ol hem de genlerinde yatan yemezsem israf olur mesajı sayesinde yemek zorunda kal. Bu sayede güne tertemiz bir öğünle başlamış olacaksın. Şu da çok net ki güne nasıl başlarsan öyle devam eder. Eğer ilk öğünün sağlıklı olursa sonraki öğünlerinde de ister istemez daha dikkatli olursun.

6. Başka bir taktik ise özellikle diyet yaparken artık tüm öğünlerini yedin ve günlük kalori hakkını doldurdun, akşam oturuyorsun ve canın bir şey çekti, yememen gerektiğini biliyorsun ama aklına düştü bir defa! İç hesaplaşman başladı ve kendi kendini kandırmaya çalışıyorsun. Böyle anlarda tereddütte kalmak kötüdür ve çoğu zaman dayanamazsın. Dayanabilsen bile mutsuz olursun O yüzden aklına yememen gereken bir şey düştüğü an hiç düşünmeden hemen git bir salatalık ye ve üstüne su iç! Bu hem dikkatini dağıtacak ve yesen mi yemesem mi pazarlığını bozacak. Ayrıca mideni doldurarak yalancı bir tatmin hissi yaratacak. Bu alışkanlık çok basit görünse de inanılmaz etkili bir alışkanlık. Mutlaka dene!

7. Evde salatalık bulundurma zorunluluğu bizi başka bir taktiğe getiriyor. Zeytin kadar küçük ama bal kabağı kadar etkili. Markete her gittiğinde en az bir çeşit sebze alarak alışverişe başla. Bu sebzeler 2 gün içinde bozulmaya başlayacağı için yemek zorunda kalacaksın. Ayrıca alışverişe sebzeyle başladığında sepetini dolu gösterecek. Bu sayede gözün doyacak ve sağlıklı bir tercihle alışverişe başladığın için devamında da kötü şeylere çok fazla elin gitmeyecek. Mesela brokoliyi aldın ve geldin. Brokoliyi çiğ haliyle buzdolabına atarsan yemek yiyeceğin zaman bakarsın hazır değil. Pişirmeye üşenirsin ve arada kaynar gider. Bu yüzden mutlaka pişir, hazırla ve yemeye hazır bir şekilde buzdolabında bulundur. Bütün sebzeleri aynı şekilde, pişmiş olarak buzdolabında tut ki yemesi daha kolay olsun. 

8. Son olarak uyku! Uzun uzun uykunun öneminden bahsetmek yerine günümüzün en büyük uyku bozucusu ile ilgili basit bir taktik vereceğim. Eğer sen de milyonlarca insan gibi uyumadan önce telefondan Reals, TikTok vs. izlemeden duramıyorsan hem uykundan yarım saat bir saat artık ne kadar takılıyorsan çalıyorsun hem de uykudan hemen önce arka arkaya içerik bombardımanına maruz kalıp uyku kaliteni düşürüyorsun. Bunu yapmaktan kendine alıkoyamıyorsan yatağının yanındaki prizi kapat. Artık elektrik bandı mı çekiyorsun beton mu döktürüyorsun orası sana kalmış ama bir şekilde o prizden kurtul. Bu cihazların en büyük zaafı enerji. Yani gece uyurken şarj etmek zorundayız. Yatağının hemen yanında priz olunca istediğin kadar takılıyorsun hatta şarjın azsa prize takıp öyle devam edebiliyorsun. Uyuyacağın zaman da şarja takıp uyuyorsun ama eğer priz uzakta olursa telefonunu şarja takıp yattığın yerden istediğin kadar takılamazsın. Uyumadan önce gidip uzak bir yere bırakmak zorunda kalırsın. Bunun diğer bir artısı da eğer sabahları sürekli alarmı erteleyip duruyorsan, artık o alarmı susturmak için yataktan çıkmak zorunda kalacaksın. Bu sayede daha rahat uyanırsın.

En önemli taktik bilgiyi bilen değil kullanan kazanır! Günümüzde bilgi çok hızlı yayılıyor ve her gün yeni bir şeyler öğreniyoruz ama bunları kullanmadığımız sürece hiçbir işimize yaramıyor. Buraya kadar okuduysan en azından bir tane taktiği seç ve uygulamaya başla. İnan çok basit görünse de uzun vadede kartopu gibi büyüyerek sana müthiş pozitif etkileri olacak. 

Yayın Tarihi: 14.04.2025 11:30  |  Son Güncelleme: 01.01.1970 02:00
Çerezler (Cookie), web sitesi ve hizmetlerini size daha etkin bir şekilde sunmamızı sağlamaktadır. Bu anlamda sitemizde çerezler kullanıyoruz. Çerezlerle ilgili detaylı bilgi için gizlilik politikamızı ziyaret edebilirsiniz. Kabul et